Genel KültürTarih

TALİBAN’IN TARİHÇESİ

Yazımıza başlamadan önce “Taliban” kelimesinin anlamına bakalım. “Talib” Türkçe anlamıyla “öğrenci” demek iken “Taliban” ise “öğrenciler” demektir. Afganistan’ın son 25 yıllık dönemine damga vuran Taliban Örgütü’nün kuruluşu ise 90’lı yılların başlarına dayanmaktadır.

KURULUŞ

Molla Muhammed Ömer tarafından 1994 yılında Afgan İç Savaşı zamanında kurulmuştur. Örgütün büyük çoğunluğu Afganistan’ın doğu ve güneyinde bulunan geleneksel anlamda eğitim veren İslami okullarda eğitim gören ve Sovyet-Afgan Savaşı’nda savaşmış (onların anlayışıyla mücahid) kişilerden oluşmaktadır. İlk başlarda yaklaşık 50 kişilik bir grup tarafından kurulan örgütün şimdiki sayısının 200 bin civarında olduğu söylenmektedir.

Aslen Kandaharlı olan Molla Ömer bir süreliğine Pakistan’da bulunmuş ve orada medrese eğitimi almış. Buradaki eğitiminden sonra da Kandahar’ın kuzeyindeki Meyvend ilçesinde de medrese eğitimi almıştır. Öte yandan Molla Ömer Sovyet işgaline karşı savaşanlardandır.

Kurulduktan bir süre sonra hızlı bir şekilde insan bakımından gelişmiş ve sayıları 20 bine yaklaşmıştır. Örgütün içindeki insanlara baktığımızda gördüğümüz ise bu insanların çoğunluğunun Peştun olmasıdır.

(Peştun: Afganistan’ın güneydoğusu ve Pakistan’ın kuzeydoğusunda yaşayan İran kökenli bir halktır. Konuştukları dil, İran diline benzerdir yani Afgan Farsçasıdır diğer bir adıyla Peştuca’dır. Afganistan’ın büyük çoğunluğunu bu halk oluşmaktadır.)

Kuruluşlarındaki esas amaç Pakistan ve Afganistan arasındaki Peştun bölgesinde “barış ve güvenliği yeniden tesis etmekti”. Ancak daha sonra bu amaçları giderek değişerek ve büyüyerek kendi şeriat anlayışları ve İslam hukukunu uygulamak olarak karşımıza çıktı.

Yeterli sayıya ulaştıktan kısa süre sonra, Taliban tarafından Afganistan’ın başkenti Kabil’den sonra ikinci büyük şehir olan Kandahar’a saldırı düzenlendi. Burada ciddi bir direniş görmeden kentin kontrolünü ele geçirdiler. Molla Muhammed Ömer liderliğinde hareket Afganistan halkının “ağaları” olarak tanımlayabileceğimiz mücahid liderlerinin desteğiyle Afganistan’ın çoğu bölgesine yayıldı. 1995 yılında 12 şehirde kontrolü sağladı. Afganistan’ı yönetenlerin “yolsuzluk ve rüşvet içinde boğulduğunu” söyleyen ve buna karşı savaş açtıklarını dile getiren Taliban’ın günden güne popülaritesi arttı. Ele geçirdiği şehirlerde bunların önüne geçti ve emniyet tesis etmeye başladı.

İKTİDARA GELİŞ VE AFGANİSTAN İSLAM EMİRLİĞİ

Taliban bu denli büyüme ile beraber Eylül 1995 yılına gelindiğinde İran sınırındaki Herat eyaletini ele geçirdi ve bundan bir yıl kadar sonra başkent Kabil’i kontrol altına aldılar. Burayı tamamen kontrol altına alınca Başkan Burhaneddin Rabbani’nin rejimini devirdiler. Böylelikle 1996’da totaliter Afganistan İslam Emirliği kuruldu, başkent ise Kabil’den Kandahar’a taşındı.

1996’dan 2001’e kadar olan iktidarlarında diplomatik olarak yalnızca üç ülke tarafından tanındı. Bunlar: Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’dir. Bu süre boyunca Taliban’ın silahlı kuvvetleri çok etkin olmamış, tekrardan etkin olması 2001 yılındaki Afganistan Savaşı’nı bulmuştur. 2001 yılında Amerikan destekli Hamid Karzai yönetimine ve NATO destekli Uluslararası Güvenlik Destek Gücü’ne karşı direniş hareketi olarak yeniden etkin hale gelmiştir.

1998 yılında bakıldığında Taliban Afganistan’ın neredeyse yüzde 90’ını kontrol altında tutmaktaydı. Sovyetlerin bölgeden sürülmesinden sonra baş gösteren iç çatışmalardan ve mücahidlerin (Afganistanlı Mücahidlerin kurucusu yukarıda da ismi geçen Eski Başkan Burhaneddin Rabbani’dir.) aşırılıklarından bıkan Afganistanlılar Taliban’ın ilk yönetimini memnuniyetle karşılamışlardır. Gün geçtikçe Taliban asıl anlayışı olan Diyubendi köktendincilikle insanlara deyimi yerindeyse kan kusturmuştur.

Elde edilen Birleşmiş Milletler belgelerine göre, Afganistan’ın iktidardaki Taliban milislerinin savaşçıları ve komutanları son yıllarda kuzey ve batı Afganistan üzerindeki kontrolü pekiştirmek için sistematik katliamlar gerçekleştirdiler.

Afganistan’da bulunan BM yetkilisi tarafından yazılan raporlar, bu ve buna benzer toplu katliamların Taliban lideri Molla Muhammed Ömer tarafından emredildiğini veya onaylandığını aktarıyor. Afganistan’ın kuzeyindeki Yakaolang bölgesinde Ocak ayında en az 178 kişinin katledildiği bir dizi katliamı soruşturan BM yetkilileri Molla Muhammed Ömer ile cinayeti gerçekleştiren Taliban birliklerinin arasındaki telsiz konuşmalarına dair tanıklar bulduklarını söylemektedir.

Öldürülenlerin çoğunu ise Şii mezhebinden olan Hazaralar oluşturmaktadır.

Bunları aktaran BM yetkilisi bunların Bosna’da işlenenlerle aynı tür savaş suçu olduğunu ve Taliban üstdüzey yönetiminin uluslararası mahkemelerde yargılanmalarını gerektiğini söylese de BM yapısı, vahşetlerin savaş suçu olarak tanımlanması için çok az şey yapmıştır.

1996’dan 2001’e kadar uzanan iktidarları sırasında Taliban bunlarla da yetinmemiştir. Afgan sivillere katliamlar gerçekleştirmesi dışında, açlıktan ölmek üzere olan 160.000 sivile Birleşmiş Milletler’in gıda tedariğini engellemiş ve yakıp yıkma taktiği uyarınca geniş ve verimli toprakları yakarak on binlerce evi yok etmiştir.

Bu şekilde devam eden Taliban bunlara ek olarak şunları da yapmıştır:

  • Resimleri ve filmleri yasaklamış veyahut yakmış

  • Def haricinde başka enstrüman kullanılan müzik türünü yasaklamış

  • Kadınların okula gitmesini yasaklamış

  • Burka giymesini zorunlu kılmış

  • Kadınların dışarı çıkarken bir erkek akraba dolaşmasını zorunlu kılmış

  • Dini ve mezhebi ayrımcılığı hat safhaya çıkarmış

  • Kültürel bir soykırıma da girişerek 1500 yılı ve onu aşkın yıldaki Buda heykellerini yıktırmıştır.

KURUCU LİDERLER VE İLK AMAÇ

Taliban örgütünde bazı zamanlar giriştikleri olaylar ve savaşlar neticesinde liderlik kadrosunda değişiklikler olsa da lider seçilen kişi elbette ki yine içlerinden birisidir. İlk amaçları ise Afganistan’ın savaş ağalarından ve başka devletlerin hegemonyasından kurtarmaktır.

Şu an ki liderleri Emir el- Muminin yani kelime anlamıyla Müminlerin Emiri olan Mevlevi Hibetullah Akhundzada’dir.

Mevlevi Hibetullah Akhundzada

Diğer bir unvanı Şeyhul Hadis olan Hibetullah Akhundzada 1961 yılında Afganistan’ın güneyinde Kandahar ilinin Pencvar ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babası yoksul bir köy imamıdır. İlk öğrenimine Taliban’ın da dünya görüşü ve anlayışı olan Diyubendi anlayışa sahip okulda başlamış fakat daha sonra Sovyet işgali neticesiyle ailesiyle birlikte Pakistan’a taşınmıştır.

Şu anda lider olsa da Taliban kurucu kadrosu arasında olmamıştır. Fakat bu ona güç kaybettirmemiş aksine kurucu lider Molla Muhammed Ömer gibi eğitimini yarıda bırakmayıp eğitimini tamamlamış, bunun yanında orta ve yüksek derslerini tamamlayıp hadis alanında uzmanlaşmıştır. Sovyetlerin işgalinden sonra diğer liderler ile beraber silahı bırakmış ve eğitim vermeye devam etmiştir. Böylelikle İslami İlimler konusunda alanında ve bölgede saygın, sayılı isimlerden birisi olmuştur. Günümüzden yaklaşık altı sene önce neredeyse güç tamamen ona geçmiştir. Bunu aldığı eğitim sayesinde İslami yönden tam anlamıyla bir otorite sahibi olmasıyla sağlamıştır.

Görevleri

  • 1994 yılında Taliban kurulunca, Taliban’ın eğitim faaliyetleri içerisinde etkin ve önemli bir rol oynadı

  • 1996 yılında Ferah ilinde ( Taliban’ın) İslami Polis Teşkilatı’nda (Hisbe) liderlik görevini yürüttü

  • Polis Teşkilatına liderliğinden sonra Kandahar’a Molla Muhammed Ömer emriyle dönmüş ve onun gözetiminde olan bir “cihat medresesinde” sayısı 10 bine ulaşan öğrenciye ders vermiştir.

  • Üst düzey kadılık yapmış bunun yanında İslami ve askeri mahkemelerin genel sorumluluğunu yapmıştır.

  • Afganistan’da üst düzey yargı otoritesi olarak bilinen “Afganistan İslam Emirliği Şeriat Mahkemeleri Baş Yargıçlığı” görevinde bulundu.

  • 2001 yılında ABD işgal ettiğinde bile üst düzey görevlerine devam etti. Bu süreçte ulema heyetinin başına getirildi.

  • Yaptıkları ile Taliban askeri, hukuksal ve sosyal olarak yenilenmesinde aslan payını almıştır.

Molla Muhammed Ömer’in ölmesi ile Molla Ahtar Muhammed Mansur seçilince onun yardımcılığına getirilmiştir. (2015)

2001’den 2015’e kadar ismi çok fazla yerde geçmemiştir. Uzmanlar bunun sebebinin silahını bırakarak Afganistan’ın ücra bir kasabasında eğitim faaliyetlerine devam ettiğini söyleyerek açıklamaktadır.

2016 yılının Mayıs ayında Molla Ahtar Mansur ABD’nin hava saldırısı ile öldürülünce Taliban’ın lideri olarak seçilmiştir. Taliban onun döneminde tam anlamıyla güç kazanmış, daha sistematik bir hal almış ve etkinliği çokça artmıştır. 2016 yılında beri Taliban’ın liderliğini sürdürmekte ve örgütün siyasi, dini , askeri konularında en yetkili isimdir. 3 Haziran 2020’de COVİD-19’dan ötürü öldüğü düşünülmüş fakat Taliban bunu şiddetle kınamıştır. Şu an hala Afganistan’da yaşadığı tahmin edilmektedir ve 61 yaşındadır.

Molla Abdulgani Baradar

Molla Abdulgani Baradar 1994 yılında Taliban’ın kurulmasında başrollerden birisidir. Asıl kurucu 4 kişiden biridir. Molla Muhammed Ömer’in kardeşi ile evlidir. 1994’te Molla Muhammed Ömer ile Taliban’ın fikir babası olmuş ve beraber kurmuşlardır. Kendisi neredeyse ilk yıllardan beri Taliban’ın siyasi işlerinden sorumludur. 1968 yılı Uruzgan doğumludur.

Görevleri ve Lakapları

  • Kabil’de ve Herat’ta üst düzey komutanlık

  • Taliban liderlik şurasının kudretli askeri komutanı

  • Taliban’ın zeki siyasi icracısı

  • Molla Muhammed Ömer’den sonra en yetkili isim

  • Taliban’ın Katar’daki siyasi ofis başkanlığı

  • Taliban’ın siyasi liderliği

  • ABD başkanıyla doğrudan iletişim kuran ilk Taliban lideri

Muhammed Yakup

Kendisi Taliban’ın kurucusu Molla Muhammed Ömer’in oğludur. Babasının ölümünden sonra adı liderlik için geçmiş olsa da ( kimileri Akhundzada onu genç ve deneyimsiz gördüğü için geri planda bıraktırdı derken kimileri ise kendisinin genç ve deneyimsiz olduğunu bildiği için bilerek ve isteyerek Akhundzada’yi desteklediğini söylemektedir.) Akhundzada lider olarak seçilmiştir. Neredeyse en az bilgiye sahip olunan Taliban lideridir. 30 yaşından büyük olduğu ve Afganistan’da yaşadığı düşünülmektedir. Babasının da verdiği kuvvetle örgüt içinde saygın bir tutumu olan Molla Yakup, herkes için aynı şekilde saygın değildir, Pakistan’da büyümüş olması ve eğitim gördüğü için kendisine karşı cephe alanların olduğu düşünülmektedir. Diğer Taliban liderlerine göre daha barışçıl olduğu bilinmektedir.

Görevleri ve Afgan İstihbarat Servisinin kendisi hakkında raporu

  • Örgütün şu anda askeri operasyonlarının lideri

  • Afgan İstihbarat Servisi kendisini şöyle tanımlamaktadır: Benmerkezci, babasından ötürü kendisini hak sahibi gören, Afganistan’ı savaşsız bir şekilde ele geçirmeyi düşünen, Afganistan’ın gerçeklerinden bihaber olan birisidir.

Siracuddin Hakkani

Kendisi NATO ve Afganistan devleti ile savaşan Afgan gerilla isyancı örgüt Hakkani örgütünün lideridir. Lideri olduğu örgüt aynı zamanda Taliban’ın Afganistan-Pakistan sınırındaki mali ve askeri varlıklarını yönetmektedir. Kendisi hakkında çok az bilgi bulunan Siracuddin Hakkani’nin yaklaşık 45 yaşında olduğu tahmin edilmekte ve nerede olduğu bilinmemektedir.

Afganistan İslam Emirliği’nde geçici hükümette İçişleri Bakanı olarak görev yapmaktadır.

Molla Abdul Hakim

Molla Abdul Hakim örgütün lideri Akhundzada’nin en güvendiği isimlerden birisidir. 2014 yılında yardımcısı Şir Muhammed Abbas Stanikzai ile Guantanamo’daki ABD hapishanesinden mahkum takası ile serbest bırakılmıştır. Müzakere heyetinin başkanı olarak atanmadan önceki görevi Taliban’ın yargı sisteminden sorumlu başyargıcıydı. Bu görevden öncesine kadar tanınan bir isim değildir. Afganistan’ın Kuetta şehrinde ders verdiği bilinmektedir.

Bunların yanında ileri gelen olarak şu isimleri sayabiliriz:

  • Şeyhul Hadis Şahabeddin Dilaver

  • Şeyhul Hadis Seyyid Rasul

  • Mevlevi Abdusselam Hanefi

  • Molla Muhammed Fazl Ahund

  • Kari Din Muhammed Hanif

  • Molla Abdullatif Mansur

  • Muhammed Suheyl Şahin

  • Molla Hayrullah Hayrhva

  • Mevlevi Muhammed Nebi Ömeri

  • Molla Nurullah Nuri

  • Mevlevi Ziyaurrahman Nebevi

  • Molla Abdullah Vasık

  • Mevlevi Amir Han Muttaki

KOMİSYONLAR VE GEÇİCİ HÜKÜMET

Komisyonlar: Taliban’ın danışma ve denetleme faaliyetlerini yürüten kurullardan oluşan komisyonlar, bir nevi bakanlar kurulu gibi Taliban’ın işlerini yönetmektedir. (Farklı bölge ve alanlarda)

Komisyonların en önemlileri:

  • Askeri

  • Siyasi

  • İstihbarat

  • Ekonomik

En Önemli Komisyonların başında bunlar gelmektedir.

Siyasi Komisyonun diğer adı ise Doha Ofisi’dir. Doha Ofisi Taliban örgütünün en bilinen komisyonudur. Doha Ofisi’nin görevi siyasi komisyon görevini yerine getirmek, örgütün uluslararası alanlarda temsilciliğini yapma ve barış görüşmelerini gerçekleştirmektir.

Rehber-i Şura adını verdikleri bir de liderler meclisleri vardır. Bu ise Taliban örgütünün en üst düzey karar mekanizması ve danışma yeridir. 26 üyeden oluşur.

Afganistan hükümetinde aslında Taliban’ın aksine 17 komisyondan fazlası vardı. Fakat Taliban yönetimi ele geçirdikten sonra bazı komisyonları gereksiz, gereksiz para harcanmasını sağlıyor gibi çeşitli bahanelerle kapatmıştır. Bunların en başında gelen komisyonlar deyimi yerindeyse can alıcı komisyonlardır. Bu komisyonlar sırasıyla:

  • İnsan Hakları Komisyonu

  • Ulusal Güvenlik Konseyi diğer adıyla Ulusal Uzlaşma Konseyi

  • Seçim Komisyonu

  • Kadın Bakanlığı

TALİBAN HÜKÜMETİNDE BAKANLAR

Mevlevi Hibetullah Akhundzada

(Lider)

Molla Muhammed Hasan Akhund

(Başbakan)

Molla Abdulgani Baradar Molla Abdülselam Hanefi

(Başbakan Yardımcısı) (Başbakan Yardımcısı)

BAKANLAR

Muhammed Yakub Mücahid Emirhan Muttaki

(Savunma Bakanı) (Dışişleri)

Siraceddin Hakkani

(İçişleri)

Molla Hidayetullah Bedri Şeyh Abdülbakim

(Maliye) Molla Hayrullah Hayruka (Adalet)

(Enformasyon)

Taliban’ın Kuruluşunda Başka Devletlerin Rolü ve Müttefikleri

Taliban kuruluşunda ve müttefikliğinde birçok ülkenin parmağı olsa da en büyük payı Pakistan almıştır. Pakistan’ın ana istihbarat birimi olan Servislerarası İstihbarat’ın (Inter-Services Intelligence) Taliban’a çok fazla yardımı olmuştur. Taliban’ı Afganistan’da derinlik kazanmak için kullanmıştır ve Taliban’a mali, askeri, lojistik destekler vermiştir. Pakistan’lı Afganistan uzmanı Ahmed Rashid bu destekleri şöyle dile getirmiştir:”1994-1999 yılları arasında tahmini olarak 80.000 ile 100.000 arasındaki Pakistanlı Afganistan’da savaş eğitimi aldı ve Taliban saflarında savaştı. Afganistan Savaşları: Mesihsel terörizm, kabile çatışmaları ve büyük güçlerin başarısızlıkları adlı kitabında Peter Tomsen ise bu desteği şöyle açıklamıştır: “11 Eylül’e kadar Pakistan ordusu ve I.S.I subaylarının yanı sıra binlerce düzenli Pakistan silahlı kuvvetleri personeli Afganistan’daki çatışmalara katılmıştır.”

Öyle ki kurucu lider Molla Muhammed Ömer’in oğlu Muhammed Yakup bile Pakistan’da eğitim almıştır.

Müttefikleri ise sırasıyla şöyledir:

  • Pakistan (2001’e kadar açık bir şekilde desteklemiştir. Günümüzde ise bunu iddia olarak reddetmektedir.)

  • Katar ( Hala daha desteklemektedir. Taliban burada bir ofise sahiptir. Örgütün önde gelenlerinden olan Abdulgani Baradar burada ABD yetkilileri ile görüşmüştür.)

  • Suudi Arabistan (2001’e kadar açık şekilde desteklemiştir. Daha sonra ise 2013’e kadar gizliden desteklediği iddia edilmiştir.

  • Türkmenistan ( 2001’e kadar desteklemiştir.

  • Birleşik Arap Emirlikleri (2001’e kadar desteklemiştir.)

  • İran (2021’e kadar destekledikleri iddia edilmektedir.)

Devlet olmayıp devlet olarak ele aldığımızda desteklediğini belirtebileceklerimiz ve müttefik örgütler

  • İçkerya Çeçen Cumhuriyeti ( 2001’e kadar desteklemiştir.)

  • Hakkani Örgütü (Lideri olan Siracuddin Hakkani Taliban yönetiminde İçişleri Bakanı’dır.)

  • El-Kaide (Amerikan’ın Afganistan’a girişi bile El-Kaide ile dost olmasına bağlıdır. Çünkü Amerika, Taliban’ın El-Kaide lideri Usame Bin Ladin’i Afganistan’da sakladığını düşünmekteydi.)

  • Tehrik-i Taliban Pakistan (Bu ise Taliban’a alternatif olan örgüttür. Pakistan Taliban’ı bile diyebiliriz.)

  • Özbekistan İslam Hareketi ( Bu örgüt ise Özbekistan’da İslam’a dayalı bir yönetim kurmak istemektedir. Kendisini El-Kaide ve Taliban’ın müttefiki olarak ilan etmiştir.)

  • Hizb-i İslami Gulbeddin (Türkçe adıyla İslam Partisidir. 1975’te kurulmuştur. Askeri kolu olan bir siyasi partidir. 2016’ya kadar Taliban’ı desteklemiştir.)

Taliban’a karşıt olan ülkeler ve örgütler

  • Afganistan

  • Hindistan

  • Amerika Birleşik Devletleri

  • Birleşik Krallık

  • NATO

  • ISAF

  • Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD)

  • Özbekistan İslami Hareketi (İlk başlarda Taliban ve El-Kaide’ye müttefik iken 2015’te IŞİD’e boyun eğince onlara düşmanlık gütmeye başlamıştır.)

  • Cemiyet-i İslami

  • Afganistan Ulusal İslam Hareketi

  • Afganistan İslami Birlik Partisi

TALİBAN’A KARŞI DİRENİŞLER

Taliban’a karşı yapılan en büyük direnişler Ahmed Şah Mesud ve Abdürreşid Dostum tarafından yapılmıştır. İki eski büyük düşman olan bu kişiler Taliban’a karşı Kuzey İttifakı’nı kurdu. Bu ittifaka bu ikilinin kuvvetlerinin yanında Hacı Muhammed Hakik liderliğinde Hazara birlikleri, Abdul Hak ve Hacı Abdul Kadir gibi isimlerin komuta ettiği Peştun kuvvetleri katıldı. İttifakın içinde ayrıca politikacılar ve diplomatlar bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak Abdurrahim Gafurzayi, Abdullah Abdullah, Mesud Halili’yi verebiliriz. Kuzey İttifakı Afganistan’ın Badahşan, Kapisa, Tahar, Pervan, Kunar, Nuristan, Lagman, Samangan, Kunduz, Gur şehirlerinde kontrolü sağlamış bunun yanında Bamyan şehrinde ise bazı bölgelerinde kontrolün %30’unu sağlamıştır. Uzun süren Mezar-ı Şerif savaşlarından sonra Abdürreşid Dostum ve yanındakiler 1998’te Taliban kuvvetleri tarafından yenildi. Dostum daha sonra Afganistan’dan sürgün edildi. Ahmed Şah Mesud ise topraklarının geniş bölümünü Taliban’a karşı savunabilen tek büyük Taliban karşıtı lider haline geldi.

Taliban’ın tam tersine Ahmed Şah Mesud yenilikçi bir adamdı. Kontrolündeki bölgelerde demokratik olan kurumlar kurdu. Kadınlar ve kızların okullara gitmesini ve çalışmasını serbest bıraktı. Burka giyme zorunluluğunu da aynı şekilde kaldırdı.

Zorla evlendirme olaylarına direkt olarak müdahale etti. Mesud Afgan geleneklerinin etkisini azaltmak için bir veya birden fazla nesile ihtiyaç duyduğunu ve yalnızca eğitimle geleneklere meydan okuyabileceğini söylemiştir. Kadın-erkek eşitliği için ise 2001’de şu açıklamayı yapmıştır: “Bizim inancımız hem erkeğin hem de kadının Yüce Yaradan tarafından yaratıldığına dairdir. Kadın ve erkek eşit haklara sahiptir. Kadınlar eğitim alabilir, kariyer yapabilir bunlarla beraber erkekler gibi toplumda bir rol oynayabilir.” demiştir.

Mesud’un bu çağdaş anlayışıyla 400 bin ila 1 milyon Afgan, Taliban saflarından kaçarak Ahmed Şah Mesud bölgesine geçmiştir. İnsan Hakları İzleme Örgütü 1996’dan Mesud’un öldürüldüğü tarih olan Eylül 2001’e kadar ne onun hakkında ne de onun yönettiği güçler hakkında bir insanlık suçu rapor etmemiştir.

Ahmed Şah Mesud yaşadığı süre boyunca kendisine çok fazla taraftar buldu. Birçok suikast girişiminden de sağ olarak kurtuldu. Taliban bu kadar güçlenmesine karşı ona başbakanlık teklif etti ve kendilerine katılmaları için çok fazla uğraştı. Fakat başarılı olamadılar. Tarihler 9 Eylül 2001’i gösterdiğinde Afganistan’ın Tahar eyaletindeki Khwaja Bahauddin ilçesinde gazeteci kılığındaki iki Arap tarafından yapılan intihar saldırısının hedefi oldu. 26 yıl boyunca sayısız suikast girişiminden kurtulmasına rağmen bu sefer kurtulamadı ve kendisini hastaneye götüren helikopter içinde hayatını kaybetti.

AFGANİSTAN SAVAŞI,

TALİBAN GÜÇ KAYBETMEYE BAŞLIYOR

(2001-2021)

Afganistan Savaşı 2001 yılının Ekim ayının 7. gününde başlamıştır. Savaş, dönemin Amerikan Başkanı George Bush tarafından “terörle mücadele” politikası gerekçe gösterilerek yapılmıştır. Harekatın temel amacı Usame Bin Ladin’in yakalanmasıdır ve o yakalanana kadar sürecektir. Bu amacın yanında diğer temel amaç ise Taliban ve diğer Taliban müttefiklerinin ortadan kaldırılarak Afganistan’da iç güvenliği sağlamak olacaktır.

Afganistan’a ilk askeri harekat ise ABD ve Birleşik Krallık kuvvetlerinin hava birimleri bombardımanla başlamış ve sonra takviye güçler ile beraber Afganistan’a asker indirmişlerdir. Daha sonra Amerikan ve İngiliz birlikleri, Ahmed Şah Mesud ve Abdürreşid Dostum’un kuvvetleri olan Kuzey İttifakı ile beraber savaşmıştır. Artan gerginliklerden sonra diğer NATO kuvvetleri de bölgeye asker indirmiştir.

Bundan sonra ise Amerika Birleşik Devletleri kalıcı barış için açıklama yapmıştır. Açıklamanın genel özeti ise kalıcı barışı sağlamak için bölgede asker bulundurup, varlıklarını hissettireceklerini belirtmesidir.

İlk saldırılar ülkede Taliban’ın hayat kaynaklarına yapılmıştır. Bu saldırıların yerleri başlıca şöyledir:

  • Başkent Kabil (ülkenin elektrik ihtiyacının karşılandığı yer)

  • Kandahar’ın havalimanı ve askeri komuta merkezi (Taliban’ın lideri ve kurucusu Molla Muhammed Ömer’in evinin olduğu yer)

  • Celalabad şehri (Eğitim kampları)

Taliban bu saldırıları şiddetle kınadı ve bu saldırıları İslam’a saldırı olarak niteleyip kamuoyu oluşturmak istedi. Amerikan Başkanı George Bush ise operasyon için yaptığı açıklamada: “Afganistan’ın eziyet çeken, açlık çeken erkekleri, kadınları ve çocuklarının yiyecek ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için” olduğunu beyan etti.

Tüm bu saldırılardan önce ise Usame Bin Ladin’in bir kaydı ortaya çıkmış ve bu kayıtta ABD’nin Afganistan’a yapacağı her saldırıyı kınamış ve ABD’nin burada başarısız olacağını ve tıpkı Sovyetlere olduğu onların da çökeceğini söylemiştir. Kayıtta ayrıca tüm Müslümanlara ABD’ ye karşı cihat çağrısında bulunmuştur.

Amerika Birleşik Devletlerinin öncülüğünde NATO kuvvetleri sırasıyla Mezar-ı Şerif’i, Kabil’i, Kunduz’u geri aldı. Kuvvetler, Afganistan’ın diğer yerel kuvvetleriyle eş zamanlı hareket ederek en sonunda Kandahar’ı geri aldılar.

2001’den 2003’e kadar Taliban çok fazla güç kaybına uğradı.

Taliban İsyanı (2003-2005)

2002 yılında kaçan Taliban kuvvetleri yeniden kuvvetlenmeye başladılar. Taliban’ın gücü elinde bulunduğu son günlerde lider Molla Muhammed Ömer’e verdikleri isyan sözünü gerçekleştirmek için hazırlanmaya başladılar. Taliban güçleri Eylül ayı boyunca Afgan hükümeti ve Amerikan kaynaklı koalisyon güçlerine karşı yeni bir cihat düzenlemek için Afganistan ve Pakistan’ın Peştun bölgelerinden asker toplama çalışmalarına başladı. Taliban, Güneydoğu Afganistan’da önceki önemli bölgelerinde bunu gerçekleştirmek için birçok köyde gizli el ilanları dağıttı.

Afgan kaynaklar ve Birleşmiş Milletler Raporuna göre gerilla mücadelesi ve terörist taktiklerle yeni askerler yetiştirmek için El-Kaide ve Taliban mültecileri tarafından Pakistan sınırında küçük hareketli kamplar kuruldu.

Yeni askerlerin birçoğu Taliban’ın ilk adım atmaya başladığı yer olan Pakistan’daki kabile bölgelerinde bulunan dini okullar olan medreselerde yetişiyordu.

2003 yılının yazında Pakistan’ın dağlık kabile bölgelerinde 200 kadar adamdan oluşan üsler kuruldu.

Taliban’ın amacı bir yaz saldırısı düzenlemekti ve bunun için kışın kuvvetler oluşturup gittikçe organize hale getirdi. 50 kişilik gruplardan oluşan yeni bir operasyon stili geliştirdiler.

Taliban güçlerinin kendilerine geldiğini ilk kez fark ettiren olay ise 27 Ocak 2003’te Firavun Faresi Operasyonu’nda, Sipin Boldak’ın 15 mil kuzeyindeki Adi Gar mağaralar adı verilen bölgede Hizb-i İslami ve Taliban kaynaklı bir grup savaşçının fark edilip öldürülmesiyle ortaya çıktı.

2015 yılına gelindiğinde ise NATO Kara Ordusu Afganistan’ı terk etmenin ilk adımlarını atmaya başlamıştır. Bu sene kara gücünü ülkeden çekmesiyle Taliban karşı atağa geçmiştir. Yaptıkları bir saldırının sonucunda bir Amerikan askeri dahil olmak üzere toplam 50 kişi hayatını kaybetmiştir.

2016’da ise ABD Hava Kuvvetleri buna karşılık birçok ilde saldırı düzenlemiş ve 100 Taliban militanını öldürmüştür.

Barack Obama 2016 yılı sonuna kadar Afganistan’daki tüm Amerikan birliklerinin çekileceğini duyurmuştur. Ancak kendisi gidip yerine Donald Trump geldikten sonra bu plan 2019 yılına kadar uygulanamamıştır. Taliban ve ABD heyeti Katar’ın başkenti Doha’da bir araya geldiler ve Doha Anlaşmasını imzaladılar. Bu anlaşmaya göre Amerikan askerleri, 1 Mayıs 2021 tarihine kadar ülkeyi terk edecekti. Yine de bu zamana kadar ülkeden çıkamayan ABD’de Trump yerine Joe Biden iktidara gelince ülkeyi terk ediş kademeli olarak başladı. Bu kademeli olarak başlayan ülkeyi terk etme olayı Taliban’ın saldırmasıyla başladı ve Taliban beş gün içerisinde 15 Ağustos 2021’de Kabil’e girdi. Kabil’e girmesinin ertesi gününde Afganistan İslam Emirliği’ni ilan etti.

Böylelikle Afganistan’da yeniden bir Taliban dönemi başlamış oldu.

ABD için ise “tarihinin en uzun savaşı” başarısızlıkla sonuçlanmış oldu.

TALİBAN’A KARŞI SAVAŞ NASIL VE NEDEN KAYBEDİLDİ

Amerika Birleşik Devletlerinin ve müttefiklerinin kaybetmesinin birçok sebebi bulunmaktaydı. Bunların başlıcası ise sahada bulunan komutanların yalan istihbarat sağlaması, yolsuzluk, casusluk gibi olaylardır. Sıralamak gerekirse:

  • Afgan yöneticiler arasında had safhada bir yolsuzluk olması, yöneticilerinin çoğunun uluslar arası yardımlar dahil gönderilen paraları zimmetine geçirmesi ve gönderilme sebebi olan mazlum insanlara dağıtılması olayını yapmaması

  • Yerel halktan Taliban’a karşı savaşmak için toplanan insanların para almayınca ordudan kaçması, para almayınca saf değiştirip Taliban’a katılması ya da direkt olarak Taliban için casusluk yapması

  • Afganistan’da düzenli bir ordu ve istihabaratın kurulamamış olması ( ki bu en büyük nedenlerden birisidir. Düzenli bir istihbarat kurulabilseydi belki de Taliban için yapılan casuslukların ve birçok şeyin önüne geçebilirlerdi.) ABD ülkeden çekilirken Afgan ordusunun 300.000 kişiden oluştuğu söylenmiştir. Ancak gerçek daha sonra ortaya çıkmış ve Afgan ordusunun sayısının aslında 50.000 kişiye yakın olduğudur. Bunun sebebinin subayların daha fazla maaş almak için uydurdukları olmayan kişileri var gibi göstererek paraları haksızca kazanmışlardır.

  • Altyapı ve yolların tam anlamıyla berbat olması sebebiyle arazide zırhlı araçların ve nakil araçlarının rahatça hareket edememesi

  • Afgan hükümetinin halkı temsil etmede başarısız olması

Taliban yönetimi ilk geçirdiği sıralarda dünya kamuoyuna çokça ılımlı mesajlar (kendi açısından) vermiştir. İnsanlara çok fazla yıldırma, baskı uygulamasa da köktendincilik anlayışıyla yine kadınların ve kız çocuklarının okuma ve çalışma özgürlüğünü kısıtlamış, daha sonra derhal burka giymesini zorunlu kılmıştır.

TALİBAN VE TÜRKİYE

Bize karşı açık bir mesajları olmamakla beraber Kabil Havalimanındaki kontrolümüz için yaşam kurallarımıza aykırı diyerek bunu yanlış bulmuştur.

Geçtiğimiz günlerde bir Taliban yetkilisi, Türkiye’yi ziyaret etmiş bu ziyaretlerin çoğunu ise cemaatler oluşturmaktadır.

Taliban yönetiminin Afganistan Eğitim Bakanlığı Dış İlişkiler Direktörü olan Vahidullah Haşimi olduğunu öğrenilen bu kişinin Türkiye’de cemaatler ile medrese eğitimlerini konuştuğu öğrenildi. Ve Haşimi’nin açıklamasının Afganistan’ı nasıl günler beklediğini az tahmin ettiriyor: “Hiçbir şekilde demokrasi olmayacak”. “Hiçbir şekilde demokratik bir sistem olmayacak çünkü bunun ülkemizde herhangi bir temeli yok”. “Afganistan’da nasıl bir siyasi sistemi uygulamamız gerektiğini tartışmayacağız çünkü bu açık. Bu şeriat kanunu ve o kadar.”

AYRINTILI ŞEKİLDE, UYGULADIKLARI YASAKLARI

  • Domuz eti ve alkollü yiyecekler ve içecekler yasaklandı

  • Müzik

  • Televizyon

  • Film

  • İnternet

  • Resim ya da fotoğraf

  • Futbol

  • Satranç

  • Güvercin başta olmak üzere diğer evcil hayvanları beslemek

  • Uçurtma uçurmak

  • Yeni yıl ve Nevruz

  • Kadınların çalışması

  • Kızların okullara ve üniversiteye gitmesi

  • Kadınların evden çıkarken tek çıkması

  • Erkeklerin sakal traşı olması

  • Kumar

  • Afyon ekimi ve uyuşturucu kullanımı

  • Baça bazi (Afganların yıllar öncesinden gelen toplantılarında, eğlencelerinde erkek çocuk oynatması)

Taliban yıllar içinde kendi içinde bazı değişimler geçirmiştir.

Bu değişimlerin başında ilk başlarda uyuşturucu ve onun ticareti ölesiye karşılarken son yıllarda gelirlerini fidye, adam alıkoyma, haraç kesme, uyuşturucu ticareti ve afyon üretiminden sağlamaktadır.

Kurucu lider Molla Muhammed Ömer uyuşturucu ticareti ve üretimine çok büyük zarar vermiş ve büyük çoğunlukla önüne geçmeyi başarmıştır. Hareketlerinin ilk merkezi ve istedikleri başkent Kandahar iken bu da değişmiş ve Kabil’e kaymıştır.

Bunun üzerine Taliban içerisinde de bazı sürtüşmeler meydana gelmiş ve içinde bazı ayrılıkçı gruplar baş göstermiştir. Bu grupların en bilineni ise Muhammed Resul’un grubu olmuştur. Fakat ilerleyen zamanlarda onu da sindirmeyi başarmışlardır.

Amerika öncülüğünde savaşan grup Afganistan Savaşı’nda yaptıkları bombardımanla birçok canın kaybedilmesine sebep olmuşlardır.

Marc W. Herald’a göre Amerikan bombardımanı sonucu en az 3.700 ila 5.000 arası sivil hayatını kaybetti. Fakat Herald verdiği bu sayılar için çokça eleştirilmiş v abarttığını düşünenler olmuştur.

Joshua Muravchik ve Carl Connetta, Herald’ın hesaplamalarının hatalı olduğunu belirtti. Onların çalışmalarına göre 1.000 ila 1.300 sivil hayatını kaybetmiştir.

Los Angeles Times ise buna paralel olarak 1.067 ila 1.201 kişinin hayatını kaybettiğini iddia etmiştir.

Örgüt çok fazla zarar görmüş olsa da hepsini atlatmış ve şu an Afganistan yönetiminde söz sahibi olan sadece onlardır.

Kurucu Lider Molla Muhammed Ömer’e göre Taliban’ın tek ve nihai bir hedefi var: “İslam Şeriatını yaymak”

KAYNAKÇA:

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-58252754

https://www.dw.com/tr/kad%C4%B1nlara-burka-giydiren-taliban-kim/a-58909154

https://m.bianet.org/bianet/militarizm/248809-taliban-kimdir-amaci-nedir

https://www.uygurhaberajansi.com/taliban-lideri-kimdir-taliban-lideri-molla-muhammed-omer-ve-talibanin-su-an-ki-lideri-mevlevi-hibetullah-ahundzade/

https://www.mepanews.com/heybetullah-ahundzade-kimdir-34014h.htm

https://orsam.org.tr//d_hbanaliz/17_GOKHANBATU_106.pdf

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/adlarini-yakinda-cok-daha-fazla-duyacagiz-taliban-yonetiminde-kim-kimdir-41874395

https://www.birgun.net/haber/taliban-mali-sorunlari-gerekce-gosterdi-gereksiz-diyerek-insan-haklari-komisyonunu-kapatti-388158

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-58480169

https://www.nytimes.com/2009/03/27/world/asia/27taliban.html

https://2001-2009.state.gov/p/inl/rls/rm/sep_oct/5210.htm

https://www.mepanews.com/taliban-siyasi-heyetinde-kim-kimdir-26861h.htm

https://www.gzt.com/infografik/mecra/afganistanda-hakimiyet-saglayan-talibanin-yonetici-kadrosu-4632

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/talibanin-kritik-kararlarina-6-onemli-isim-yon-verecek/2343339

http://archives.cnn.com/2001/US/10/07/gen.America.under.attack/index.html

https://www.yenisafak.com/dunya/afganistanin-en-buyuk-sorunu-yolsuzluk-3689221

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-58199039

https://query.nytimes.com/gst/fullpage.html?legacy=true&status=nf

https://www.csmonitor.com/2003/0627/p06s01-wosc.html

https://www.globalsecurity.org/military/library/news/2003/02/mil-030211-afps01.htm

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/guneri-civaoglu/46-hayalet-tabur-6576452

https://web.archive.org/web/20070615072454/http://www.crimesofwar.org/onnews/news-gardez1.html

https://www.hrw.org/legacy/backgrounder/asia/afghan-bck1005.htm#uf

Taliban Fenomeni: Afganistan 1994-1997- Kemal Matinuddin

Afganistan Savaşları: Mesihsel Terörizm, Kabile Çatışmaları, Büyük Güçlerin Başarısızlıkları- Peter Tomsen

Taliban: Orta Asya’da militan İslam, petrol ve köktencilik

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu