Spor

Luis Figo: İhanet mi? Transfer Başarısı mı?

İşte karşınızda Luis Figo’nun Real Madrid’e transfer hikayesi.

Gelin başlangıç olarak Luis Figo’nun hayatına bakalım. Ünlü futbolcu 4 Kasım 1972 yılında Lizbon’da doğmuştur. Fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gözlerini açan Figo, futbola yeteneği keşfedildikten sonra Sporting altyapısında futbol hayatına başlamıştır. Küçük yaşta ne kadar kupa varsa kazanmış ve kısa süre içerisinde Sporting’in A takımına girmeyi başarmıştır. Buradaki başarılarının da sonucu olarak ünlü Hollandalı futbolcu Johan Cruyff’un radarına girerek 1995 yılında Barcelona’ya transfer olmuştur. Figo, Barcelona’da da aynı şekilde takımın en iyileri arasına girmiş ve kadronun vazgeçilmez parçalarından olmuştur. Tekniği, tabiri caizse leblebi gibi adam geçmesi, golleri ve asistleri ile durum öyle bir boyuta geliyor ki Real Madrid taraftarı” takımınızda kimi görmek istersiniz? “ anketinde Luis Figo’nun adını söylemeye başlıyor. İşte tam da bu noktada “Futbol, kahramanların işidir.” diyen Florentino Perez’in Real Madrid başkanlığına adaylığını koymasıyla tarihin en sansasyonel transferlerinden olan Luis Figo’nun transfer ateşi yakılıyor. Adaylığını koyduğu dönemde Real Madrid’in en iyi dönemlerinden birini yaşaması sebebi ile Florentino Perez başkan seçilmesinin yolunun Luis Figo’dan geçtiğine inanıyor, bu inanışla beraber Luis Figo’nun transferini listesinin başına koymuştur. Perez ilk iş olarak seçim kampanyasının ilk yemeğinde Valdano’ya Figo’nun durumunu sormuş ve Valdano ona cevap olarak “Barcelona taraftarı ona tapıyor” demiştir. Bu cevap karşısında Perez yine geri adım atmamış ve Figo’nun menajeri ile irtibata geçmiştir. İlk konuşmalar Perez’in istediği şekilde geçmese de işler işler yavaş yavaş istenilen noktaya dönmeye başlamıştır. Yüksek bir komisyon ücretini duyan Figo’nun menajeri o sırada Euro 2000 için kampta bulunan Figo’yu ziyarete gidiyor ve Real Madrid’in başkan adayı Florentino Perez’in onu istediğini anlatıyor fakat bu sefer Figo istenilen cevabı vermeyip “Ben Barcelona’nın oyuncusuyum bunu biliyorsun değil mi?” diye cevap vermiştir.  Real Madrid’in seçim arefesinde olduğu gibi Barcelona da aynı şekilde seçim arefesinde olmasını fırsat bilen menajer, Figo’yu bir nebze ikna edip Barcelona başkanı ile görüşmeye gidiyor ve dönemin Barcelona başkanı bunun bir blöf olduğunu düşünüp menajerin istediği şartları kabul etmiyor. Bunun sebebi Luis Figo’nun serbest kalma bedelinin 60 milyon euro civarında olması ve Barcelona da aldığı maaşının 4 katını teklif edildiğinin söylenmesi olduğu düşünülüyor çünkü bu dönemde bu denli parayı verebilecek kulübün neredeyse olmaması ve Figo’nun Barcelona lehine açıklamaları sebebi ile başkan “Bu kadar yeter, sen yalan söylüyorsun” diyerek menajer ile görüşmeleri sonlandırmıştır.

İşler Kızışıyor

Real Madrid’in yeni adayının Luis Figo’yu istemesi büyük bir yankı uyandırmış ve ezeli rakibin büyük bir oyuncusuna Real Madrid forması giydireceğini söylemesi dönemin başkanı Lorenzo Sanz’ın kızının düğününde ortaya çıkmış ve ortalık yangın yerine dönmüştür. Bu büyük olay üzerine medya Perez ve Figo’nun üzerine gitmiş ve manşetleri uzun süre bu durum işgal etmiştir ve Figo medya baskısına dayanamayıp “Barcelona’da kalacağım” şeklinde açıklama yapmıştır. Bu açıklama üzerine okların hedefi Perez olmuş ve yeni başkan adayı bu durumu tersine çevirebilmek için seçim merkezinde tek tek herkese açıklama yapmıştır. Dönemin başkanı Lorenzo Sanz ise bu açıklamayı bir silah olarak kullanmış ve başkanlık rakibini itibarsızlaştırmaya çalışmıştır. Yeni başkan adayı Perez derhal Figo’nun menajeri ile iletişime geçmiş ve bu açıklamanın sebebini sormuştur menajer ise durumda herhangi bir değişiklik olmadığını Barcelona’nın baskısı sebebi ile böyle bir açıklamada bulunduklarını söylemiştir. Aldığı cevap karşısında rahatlayan Perez, Figo’nun Marca gazetesine de röportaj vermesini istemiş ve bu röportaj da Figo, “Real Madrid forması giyer misin? “ sorusuna üstü kapalı bir şekilde olumlu diyebileceğimiz cevaplar vermiştir. Daha sonrasında Perez sahneye çıkıp “Ben Real Madrid başkanı olursam Luis Figo Real Madrid formasını giyecek eğer başkan olup sözümü tutamazsam tüm üyelerin aidatını ben vereceğim” demiştir. (Real Madrid’in o dönem üye sayısı 83.967’dir.)

Tahtının sallandığını hisseden Lorenzo Sanz ise boş durmayıp Luis Figo’yu kötüleyen onun Real Madrid’e şampiyonluk kutlamalarında sarf ettiği sözleri içeren bir dizi video hazırlatmış ve medyaya vermiştir. Sanz’ın bu çabaları fayda vermemiş ve taraftarın Luis Figo isteğini düşürmemiştir. Bu videolara karşılık olarak Perez, Figo’nun menajeri ile bir araya gelmiş ve menajer “Eğer Perez kazanırsa pazartesi buradayız” demiştir.

FİGO BİTİYOR, İLK EL CLASİCO

Bu açıklamalardan sonra Real Madrid başkanlık seçimlerinde Lorenzo Sanz kaybetmiş ve Florentino Perez başkanlık koltuğuna oturmuştur, taraftarın ve üyelerin gözü ise Luis Figo’nun transfer haberindedir. O sırada tatilde olan Luis Figo, Madrid’e gidiyoruz, anlaşma imzalayacağız diyen menajerine Perez’i az daha yerin dibine sokacak şeyi söylüyor: “Ben gelmiyorum.” Bunun üstüne Figo’nun menajeri alelacele tatil yerine gidiyor ve Figo’yu ikna etmeye çalışıyor çünkü menajer, Perez ile önden bir anlaşma yapıyor ve sözleşmenin cayma bedeli tam tamına 30 milyon €. Bu bedeli ödememek için saatlerce ikna etmeye çalışan menajeri “Sen reddeceksen yine de reddet fakat görüşelim” deyince Figo dayanamayıp kabul ediyor. Bu görüşmeden sonra Figo ikna olmuş ve Real Madrid’e resmi imzayı atmıştır. Florentino Perez imza törenine Barcelona’ya nispet eder gibi Di Stefano’yu getirmiştir. Bunun da sebebi Di Stefano’nun transfer olayının Luis Figo’ya benzemesidir.

Transferden 3 ay sonra Real Madrid forması ile ilk El Clasico maçına çıkacak olan Luis Figo tüm Barcelona taraftarının hedefinde olmuştur. Taraftarlar ona özel pankartlar hazırlamış maçtan öncesinde internette “Anti Figo” sayfaları açılmıştır. Maçta top ayağına gelir gelmez stadyumdan yuh sesleri sahayı doldurmuş ve taraftar eline gelen ne varsa çakmak, su şisesi, golf topu, bozuk para ona fırlatmıştır. En akılda kalıcı olanı ise diğer derbide domuz kafası fırlatılmasıdır. Evet yanlış duymadınız Figo’ya maç içerisinde domuz kafası bile fırlatılmıştır. Bunun üzerine Barcelona taraftarın masum olduğunu bölgede domuz bile yemediklerine dair resmi açıklama bile yapmıştır. Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi dominasyonunun öncesinde en büyük süperstarlardan biri sayılabilecek bir futbolcu olan Luis Figo’nun transferi ile 21. yüzyılın modern futbolunu etkiledi ve serbest kalma maddelerini rutin bir hale getirdi. Bu hikayeye farklı açılardan bakacak olursak Luis Figo hem yeni Madrid başkanını ve modern Real Madrid’i yarattı. Luis Figo’nun transferi hala konuştuğumuz Los Galacticos kadrosunun başlangıcıydı. Bunu en iyi şekilde Florentino Perez açıklamıştır. Figo ile olan ilişkisini anlatmadan önce “Futbol dünyası şüphesiz değişti” şeklinde bir açıklamada bulunuyor ve ekliyor, “Onu her gördüğümde ‘Seninle başladı’ diyorum.

İhanet mi? Transfer başarısı mı? Modern futbolun başlangıcı mı? Buna siz karar verin. Luis Figo’nun transfer hikayesi bu kadar, başka yazılarda görüşmek üzere.

 

Mustafa Kara

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu