Tarih

Antik Çağ Anadolu’da Eski Yerleşim Yerleri

Anadolu’nun tarihi hakkında bir çok şeyi merak ediyoruz. Peki ya Anadolu’da coğrafi yerlerin eski isimlerini hiç merak ettiniz mi ? İşte tam da bu yazı sizler için…

THRAKIA

Thrakia geniş anlamıyla Karadeniz’den Vardar ırmağına kadar uzanan geniş bir alana yayılmıştır. Thrakia bölgesi adını Hint Avrupa kökenli Thraklardan almıştır. Antik kaynaklara göre bu halkın Haimos ve Rhodope dağlarında yaşayanları savaşçı ve ilkeldi. Bir de Ege ve Marmara kıyılarında bulunan Yunan koloni kentleriyle ilişki kuran sakin ve barışçı bir kesim vardı. Herodot’a göre Thrakların en doğruları Getailerdir. Homeros Thrakları güzel ve hızlı koşan at besicileri olarak tanımlar.

Thoukydides ise Avrupa’da Ion Körfezi ile Pontos-Euksinos arasında yaşayan halkların mal ve gelir yönünden en güçlünün Thraklar olduğunu bildirir. Herodot onlar için birlik olabilseler hiç yenilmez ve ulusların en güçlüsü olurlardı demiştir. Krallık kurmaya çalışsalar da kabileden öteye geçememişlerdir. İ.Ö 188 yılında 3. Antiokhos ile Romalılar arasında gerçekleştirilen Apameia Barışı sonrasında Thrakia Khersonesos’u Bergama krallığına bıraktı. Sonrasında Bergama kralı krallığını miras ile Roma’ya bırakması üzerine Khersonesos Roma yönetimine geçti. En başta gelen akarsuyu Istros ya da Danuvios denen akarsudur. En ünlü kentler Traianopolis, Augusta Traiana, Hadrianoupolis, Plotinopolos olarak gösterilebilir.

BITHYNIA

Bithynia bölgesi günümüzde İstanbul’un tüm Anadolu yakasını, Kocaeli, Adapazarı, Bolu illerinin tamamını Zonguldak, Bilecik ve Bursa illerinin bir kısmını kapsıyordu. Bölge adını Küçük Asiaya Trakya ve Boğazlar üzerinden girmiş bir Thrak boyu olan Bithynlerden almıştır. Thrak boylarının göçü İ.Ö. 1. Binyılın ilk yarısı içinde de sürmüş, Küçük Asia’nın Kuzeybatı tarafları bu kez Bosporos üzerinden geçerek gelen göçmen dalgalarının etkisi altına girmiştir. Bu boyların en tanınmışı olan Bithynler yerleştikleri bölgeye kendi adlarını vermişler. Thrak kökenli bir halk olan Bithynialılar kendi oymak öğelerini Küçük Asia’ya göçtükten sonra da uzun süre korumuşlardır.

4. Nikomedes Philopator krallığını Roma’ya vasiyet edince bölge Roma egemenliğine girmiştir. Bölgenin en tanınmış ve en etkileyici dağı yılın bir bölümü karla kaplı olan Olympos (Uludağ) dağıdır. (2543 m.) Bithynia bölgesinin Pontos Euksinos ve Propontis kıyılarında Akdeniz ikliminin etkileri görülür fakat iç kesimlerde karasal özellikler görülür. Bithynia bölgesinde doğal bitki örtüsü türlerinin çok çeşitliliğine neden olmuştur. Bölge antik çağda köknar meşe ve kayın ormanlarıyla ünlüydü. Bithynia’nın önemli kentleri Apollonia, Lopadion, Prousa, Myrleia, Kios, Nikaia olarak gösterilebilir.

MYSIA

Mysia bölgesi günümüzde yaklaşık Balıkesir’in tümünü Manisa, İzmir, Bursa, Kütahya ve Çanakkale illerinin bir kesimini kapsıyordu. Bölge adını Küçük Asia’ya Thrakia ve Boğazlar üzerinden girmiş bir Thrak boyu olan Myslerden almıştır. Eskiçağ da Yunanlılar tarafından korkak bir ırk olarak kabul edilen Mysialıları Romalı Cicero sanat ve edebiyattan yoksun barbarlar olarak tanımlamıştır.

Troia savaşı sonrasında Küçük Asia’ya göçmüş olan Mysialılar kendi oymak özelliklerini yeni yurtlarında da uzun süre korudular. Bölgenin daha çok iç kesiminde ve köylerde yaşayan bu halk önceleri yerli yerli krallar ya da kabilr beyleri tarafından yönetilmekteydi. Mithridates savaşından (İ.Ö.) sonra iç kesim insanları da Roma’ya bağlılık yemini ettiler. Mysia doğuda Phrygia güneyde Ailois ve Lydia batıda Troas ve Ege denizi kuzeydoğuda Bithynia bölgeleriyle komşudur. En ünlü dağı Olympostur. En önemli gölü Propontis yakınlarındaki Aphnitistir. Bölgenin önemli kentleri olarak Kyzikos, Prokonnesos, Halone ve Ophioussa sayılabilir.

TROAS

Troas bölgesinin günümüzde Çanakkale ilinin doğu uç kesimi dışında hemen hemen tümünü bir başka ifadeyle Biga yarımadasını kapsıyordu. Bölgede başka bir eski halk kütlesi ise Teukri adını taşıyordu. Kendilerine özgü bir dil ve yazıları olup olmadığı bilinmeyen bu halkın kökenini belirleme bugünkü bilgilerimize göre hemen hemen olanaksızdır. 3. Binyıldan beri Troia da oturan yerli beylerin yönetiminde kalan Troas ilk kez İ.Ö. 13. Yüzyılın ortalarına doğru Yunanistan’dan gelen Akalar tarafından ele geçirildi.

İ.Ö. 133 yılında Bergama kralı 3. Attalos krallığını bir vasiyetname ile Roma’ya bırakınca bölge Roma eyalet sistemi içine alındı ve Asia eyaletine bağlandı. Troasın doğuda Mysia batı ve güneyde Ege Denizi kuzeyden Hellespontos ve Propontis ile sınırları vardır. Bölgenin en etkileyici ve en ünlü dağı Ida(Kaz) dağı idi. Dardania, Samonia ve Adrasteia bölgenin önemli ovalarıdır. Büyük çoğunluk ormanlarla kaplıydı. Kıyı ovalarında üzüm, zeytin ve tahıl yetiştiriliyordu. Troasın en önemli akarsuyu Skamandros Çayıdır. Zeleia, Didymoteikhos, Priapos, Parion, Lampsakos, Abydos, Akhilleion, Tenedos bölgenin önemli kentlerindendir. Bölgenin zenginliği orman ürünleri ve madenden geliyordu.

AIOLIS

Aiolis bölgesi günümüzde İzmir ilinin kuzey kısmıyla Yunanistan’ın Midilli adasını kapsıyordu. Bölge adını Küçük Asia’ya Kuzey Yunanistan’dan gelmiş ve Yunancanın farklı bir lehçesini konuşan Hint Avrupalı göçmenlerden almıştır. Siyasi ve ekonomik açıdan komşuları Ionlarca gölgelenmiş olan Aioller müzik ve şiire düşkün içine kapanık tutucu bir halk görünümündedir. Anadolu kıyılarına İ.Ö. 11. yüzyılın içleri ya da sonlarına doğru ayak basan Aioller, göçe, olasılıkla Ionlardan biraz daha önce başlamışlardı.

İzmir körfezinin kuzeyinden ya da Gediz ırmağından kuzeyde Bakırçay’a değin uzanan kıyıda ve Midilli ile Bozcaada gibi adalara yerleştiler. İ.Ö. 133 yılında bir vasiyetname ile Roma’ya bırakılması üzerine Romalıların eline geçti ve Asia eyaletine bağlandı. Aiolis doğuda Lydia güneyde Ionia kuzeyde Mysia bölgeleriyle komşudur. Batısı ise tümüyle Ege denizi ile sınırdır. Aiolis’te etkileyici bir dağ yoktur daha çok sulanan tarıma elverişli düzlükler bulunur. Aiolis’in iklimi Akdeniz iklimidir yazlar sıcak ve kurak kışlar ılık ve yağışlıdır. Kaikos, Pythikos ve Hermos çayları Aiolis’in akarsularıdır. Pitane, Elaia, Myrina, Kyme, Larisa, Temnos, Lesbos bölgenin önemli kentleridir.

IONIA

Ionia bölgesi günümüzde İzmir ve Aydın illerinin Ege denizi kıyısındaki tüm batı kesimi ile Yunanistan’ın Sakız ve Sisam adalarını kapsıyordu. Bölge adını Küçük Asia’ya Orta Yunanistan’dan gelmiş ve Yunancanın farklı bir lehçesini konuşan Hint Avrupalı göçmenlerden almıştır. Ion adı eski Doğu belgelerinde yaman ya da yawan biçiminde Ionlar ise yaunap olarak geçer. Anadolu kıyılarına İ.Ö. 1000 yıllarına doğru ayak basan ilk göçmenlerle başlayıp İ.Ö 8. yüzyıla kadar süren ve Karanlık Çağ olarak nitelendirilen dönemdeki olaylar hakkında bilgi yoktur. İ.Ö. 545 yılında İran egemenliğinde önce Sardeis sonra da Yauna Satraplığına bağlandı. Sonrasında İ.Ö. 188 yılında Bergama krallığına bırakıldı.

Bergama kralının vasiyeti gereği İ.Ö. 133 yılında Roma’ya geçti ve Asia eyaletinin sınırlarına girdi. Klasik Ionia genel olarak doğuda Lydia güneyde Karia kuzeyde Aiolis bölgeleriyle komşudur. Batısı ise tamamen Ege denizine sınırdır. Fazla yüksek olmayan bu bölgede ki en bilinen dağ Mykale dağıdır. Bölgenin iç kesimdeki tarıma elverişli çukurluğu ise sularını Ales deresi ile denize yollayan Cumaovası Çanağıdır. Ionia bölgesinde Akdeniz iklimi görülür buna göre yazlar sıcak ve kurak kışlar ılık ve yağışlıdır. Bölge göl bakımından çok yoksuldur, Saloe ve Selinousia adında iki küçük gölden başka göl yoktur. Phokai, Smyrna, Klazomenai, Hypokremnos, Erythrai, Teos, Lebedos, Kolophon, Ephesos, Miletos bu bölgenin önemli kentleridir.

Bir diğer içeriğimize buradan ulaşabilirsiniz.

Emin Çakır

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu