18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ
18 Mart, Türkiye’nin tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Çanakkale Zaferi’nin yıldönümüdür. 1915 yılında, Birinci Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen bu muharebe, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin simgelerinden biri olarak kabul edilir. Çanakkale Savaşı, yalnızca askeri bir zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin iradesinin ve azminin bir göstergesi olmuştur.
Çanakkale Boğazı, stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca birçok savaşın merkezi olmuştur. 1915 yılında, İtilaf Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu’nu zayıflatmak ve Rusya ile doğrudan bağlantı kurmak amacıyla Çanakkale’yi hedef almışlardı. Bu bağlamda, İngiltere, Fransa, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin oluşturduğu bir filo, boğazı geçerek İstanbul’a ulaşmayı hedefliyordu. Ancak, Türk ordusu bu saldırıya karşı büyük bir direniş gösterdi.
Çanakkale Savaşı, 18 Mart 1915’te deniz muharebeleriyle başladı. İtilaf Devletleri, güçlü bir donanma ile boğaza saldırdı. Ancak, Türk savunması, özellikle Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlar ve Seyit Onbaşının yüklediği top mermisinin Ocean zırhlısına isabet etmesi sayesinde İtilaf Devletleri’nin ilerlemesini durdurdu. Bu durum, deniz muharebelerinde Türk ordusunun zafer kazanmasını sağladı. 18 Mart, bu deniz muharebelerinin sonucunda Türk ordusunun Müttefik donanmasını geri püskürtmesiyle tarihi bir zafer olarak kaydedildi.
Ancak, deniz muharebelerinin ardından Müttefikler, bu kez kara harekâtı ile Çanakkale’yi ele geçirmeye karar verdiler. 25 Nisan 1915’te başlayan kara savaşları, Gelibolu Yarımadası’nda yoğun çatışmalara sahne oldu. Türk ordusu, büyük bir özveriyle savunma yaptı. Bu süreçte, Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliği ön plana çıktı. Atatürk, Anafartalar Grup Komutanı olarak, düşman saldırılarına karşı etkili bir direniş sergiledi. “Ben size, taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!” sözü, onun cesaretini ve kararlılığını simgelerken, askerlerine de büyük bir moral kaynağı oldu.
Çanakkale Savaşı’nın en önemli özelliklerinden biri, Türk askerinin gösterdiği kahramanlık ve fedakarlıkla birlikte, savaşın ulusal bilinç üzerindeki etkisidir. Türk halkı, bu savaşla birlikte bir araya gelerek, vatan savunmasının önemini kavradı. Çanakkale, sadece bir savaş alanı değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük arzusunun sembolü haline geldi.
Savaşın sonunda, Müttefik kuvvetler büyük kayıplar vermesine rağmen, hedeflerine ulaşamadı ve geri çekilmek zorunda kaldı. Çanakkale Zaferi, Türk ordusunun direnişi ve azmi sayesinde kazanıldı. Bu zafer, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ilk adımlarından biri olarak tarihe geçti.
Her yıl 18 Mart’ta, Çanakkale Zaferi anılmakta ve bu kahramanlık hikayeleri yeni nesillere aktarılmaktadır. Anma törenleri, sadece bu zaferin kutlanması değil, aynı zamanda şehitlerimizin anılması ve Türk milletinin birlik ve beraberliğinin pekiştirilmesi amacı taşımaktadır. Çanakkale Zaferi, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığını ve azmini simgelemektedir.
Sonuç olarak Çanakkale Zaferi, Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. Bu zafer, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda bir ulusun yeniden doğuşu ve bağımsızlık arzusunun simgesidir. 18 Mart’ı anarken, bu kahramanlık hikayelerini unutmamak ve bağımsızlık meşalesini gelecek nesillere aktarmak, Türk milletinin en önemli görevlerinden biridir. Çanakkale, Türk milletinin tarihindeki en büyük zaferlerden biri olarak her zaman hatırlanacak ve saygıyla anılacaktır.
Bu vesileyle tekrardan, 18 Mart Çanakkale Zaferimiz kutlu olsun. Aziz şehitlerimizin ruhu şad olsun. Kahraman şehit ve gazilerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
Emin Çakır